CELAL UMUT EREN

Yüksek Divan Konseyi Başkanlığı yolunda birinci aday olan Prof. Dr. Nail Kır, aslında bu tarihi seçimin ateşini yakan isim oldu. Milliyet gazetesi olarak bizi seçim ofisinde ağırlayan Kır, A’dan Z’ye tüm plan, proje ve kanılarını açıkça paylaştı. Nail Kır’ın vurguladığı ve daima üzerinde durduğu tek bir bahis vardı: “Biz kimsenin adamı değiliz ve Fenerbahçe’ye hizmet etmek için geliyoruz.”

İşte Prof Dr Nail Kır’ın Milliyet’e yaptığı açıklamaların satırbaşları:

-Biz bir değişim istiyoruz. Kavgasız, parçalayıcı değil birleştirici bir üslup ile seçimlere girmek istiyoruz. 1.5 yıldır çalıştığımız projeler var. Küskünlerin barışmasını istiyoruz. 

-Biz arbedelerin içinde değiliz. Doğrunun yanındayız, kimseden icazet almayan, kimseye bağımlılığı olmayan, ‘Bir tek Fenerbahçemiz var’ sloganıyla yola çıkan bir grubuz. Fenerbahçemizin emrindeyiz. Rastgele bir kümenin, kişinin ya da kurumun adamı değiliz. Birimiz hepimiz, hepimiz Fenerbahçemiz için. 

-Yönetime bağımlı olmayan lakin idareye yol gösterici olan bir Divan Heyeti olacağız. Tüzüğümüzün 45 ve 46. hususlarının hayata geçirilmesinde yani kulübün geleceği, bugünü, idari, mali, toplumsal ve hukuksal taraftan idare heyetine ebediyen yol gösterici, akıl verici konumda olacağız. Yani akil insanların olacağı bir kurum.

-Yüksek Divan Konseyi Lideri 2 sene vazife yapmalı, bir hududu olmalı, tüzüğümüzde bu başkanlık sınırsız. Seçildiğimiz takdirde bu değişimi yapmayı dilek ediyoruz. -Bağımsız çalışacağız, çağdaş ve iştirakçi olacağız, en değerli prensibimiz. Biz liderimizin ne önünde ne gerisinde oluruz biz yanında oluruz. 

‘Maalesef etik şuramız yok’

Bir etik şurasına gereksinim olduğunu belirten Nail Kır, “Maalesef bir etik konseyimiz yok. Disiplin şurasında değerlendirmeye çalışıyoruz. Orada da yalnızca ceza veriliyor. Etik konseyi kurulsa etik yaklaşımlarımızı herkes bilir. Örneğin öbür bir kulübün üyeliğinde yer alıp sonra işiniz bitince kulübümüze dönüyorsanız ve bu kulüpler birebir branşta yarışan kulüplerse bu durum etik davranış değildir. O vakit işte Yüksek Divan Konseyi, bir etik konseyi olursa bunu bildirebilir” dedi.

‘55 yıldır camiadayım’

Fenerbahçe topluluğunu çok iyi tanıdığını kaydeden Nail Kır şu sözleri kullandı: “Eğitim ve hizmet benim işim. 41 yıllık Yüksek Divan Heyeti üyesiyim. 55 yıldır topluluğun içindeyim. Tabip olarak atletlere hizmet ettiğim üzere sportmen yakınlarına ve ailelerine de hizmetlerimiz olmuştur. Lakin hiçbir vakit ön plana çıkmadık. Merhum Reşat Dermanver, bizim kulüp doktorluğumuzu yaparken, 1967’de ben kulübe gelmiştim, beni gördüğünde boynuma sarıldı ve çok sevindim dedi. Sıhhat Kurulu’nu kuruduk Fenerbahçe’de.”

‘Tesislerimizden faydalanacağız’

Üyelerin tesislerden artık faydalanamadığına dikkat çeken Nail Kır şunları anlattı: “Üyelerimiz tesislerimizden daha evvel çok iyi yararlanıyordu. Bu toplumsal tesisler tadilat diyerek diğerlerine devrildi. İşletme evvel Fenerbahçe Kulübü’ndeydi, daha sonra gelen işletme adeta bir boğaz kenarındaki restoran işletmesine döndü. Üyelerimiz kendi tesislerinde kaçar oldu. Biz tekrar Dereağzı ve Faruk Ilgaz tesislerimizin kulüp bünyesinde çalışması için çabalayacağız. Kendi tesislerimizden faydalanmak istiyoruz. Örneğin Düzce Topuk Yaylası Tesisleri’nden üyeler aileleriyle yararlanabilirler. Kulübümüze de bir gelir olur.”

‘Kolej konusu tartışılmadı’
Nail Kır, son periyotta çok tartışılan Fenerbahçe Koleji konusunda şunları söyledi: “Üniversitemiz kuruldu, öbür bir kuruma devredildi. En son kolejimiz öteki bir kuruma devredildi. Bunlar Yüksek Divan Kurulu’nda tartışılmadı. Veliler şu an isyandalar, haklılar. İşte burada idareye yol gösterici olmak kıymetli. Bunlar Yüksek Divan Kurulu’na danışılsa meseleler çözülür.”